NAMAZ IN ÖNEMİ
İslâmın beş şartından ikincisi namaz kılmaktır. Namaz, tekbir ile başlayıp selâm ile son bulan, belli fiil ve sözleri içine alan bir ibadettir. Allah'a karşı tesbîh, ta'zîm ve şükrün ifadesidir.
İnsanların ilk görevi, Allah'ın varlığına ve birliğine, Hazreti Muhammed (s.a.s.)'in peygamberliğine inanmaktır. İmandan sonra farzların en önemlisi namazdır. Beş vakit namaz, hicretten bir buçuk yıl önce Mîrac gecesinde farz kılınmıştır.
Namaz, rûhu temizleyen, kalbi aydınlatan, insanı Allah'ın huzuruna yükselten bir ibadettir.
Doğrusu, geçici hayatın son bulmayacak birçok kazançları ancak namaz sayesinde elde edilir. Namaza ayrılan saatler, sonsuzluk aleminin tükenmez mutluluk günlerini hazırlamış olur
Sevgili Peygamberimiz: "Namaz dinin direğidir." (Keşfu'l-Hafa, c.2, s.31) buyurarak, namazın dinimizde çok önemli bir ibadet olduğunu belirtmiştir. Namaz, bize beden ve ruh temizliği kazandıran bir nurdur. Bu sayede müslüman günah kirlerinden arınır ve cennete girmeye lâyık temiz bir kul olur.
Peygamberimiz (s.a.s.) efendimiz bu konuda şöyle buyurdu:
"Sizden herhangi birinizin kapısı önünde bir nehir bulunsa, ve o kimse nehirde günde beş defa yıkansa kendisinde kirden birşey kalır mı?"
Dinleyenler:
"Hiç kir kalmaz Ya Rasûlellah!" diye cevap verdiler.
Peygamberimiz:
"İşte beş vakit namaz da buna benzer, Allah namazla günahları siler." (Buhari, c.2, s.475) buyurdu.
Namaz, kalplere Allah korkusunu yerleştirerek insanı günah işlemekten korur. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şöyle bildirilmektedir:
"Sana vahyolunan kitabı oku, namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, hayasızlıktan ve fenalıktan alıkoyar." (Ankebût sûresi, 45)
Müslüman kişi namaz kılmakla mükellef olduğu gibi, çocuklarına da namazı öğretmek zorundadır. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Çocuklarınıza yedi yaşına gelince namaz kılmasını emredin." (Keşfu'l-Hafa, c.2, s.203)
Anne ve baba yedi yaşına giren çocuklarına namaz kılmayı öğretirse çocuklar erginlik çağına gelince namaza iyice alışmış olurlar.
Namaz Kimlere Farzdır
Bir insana namazın farz olması için üç şartın bulunması gerekir:
1) Müslüman olmak.
2) Erginlik çağına gelmiş olmak.
3) Akıllı olmak.
NAMAZIN VAKİTLERİ
Günde beş vakit namaz vardır. Bunlar: Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Bu namazların her birinin belirli vakitleri vardır. Her namazın kendi vaktinde kılınması şarttır. Vaktinden önce bir namazı kılmak caiz olmadığı gibi özürsüz olarak namazı vaktinden sonraya bırakmak da büyük günahtır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
"Şüphesiz namaz; bütün mü'minler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır." (Nisa sûresi, 103)
Sabah NamazıSabaha karşı tan yerinin ağarmaya başlamasından, güneşin doğmasına kadar olan zamandır.
Öğle NamazıGüneş tam tepemize gelip, gölge, doğu tarafına uzanmaya başladığı vakitten itibaren -güneş tepe noktasında iken var olan gölge müstesna- herşeyin gölgesinin bir veya iki misli oluncaya kadar devam eden zamandır.
İkindi Namazı: Öğle namazı vaktinin bitiminden güneş batıncaya kadar olan zamandır.
Akşam Namazı:Güneş battıktan sonra başlayıp güneşin battığı yerde meydana gelen kızıllık veya ondan sonra gelen beyazlık kayboluncaya kadar olan zamandır.
Yatsı Namazı: Akşam namazının vakti çıktıktan sonra başlayıp sabah namazının vakti girinceye kadar devam eden zamandır.
Vitir Namazı:Vitir namazının vakti de yatsı namazının vaktidir. Ancak vitir namazı, yatsı kılındıktan sonra kılınır.
Cuma Namazı:Öğle namazının vaktidir.
Teravih Namazı: Yatsı namazının vaktidir.
Bayram Namazı: Bayram günleri sabahleyin güneşin doğuşundan yaklaşık 50 dakika geçtikten sonra başlayıp güneşin tepe noktasına gelmesine kadar devam eden zamandır.
Namaz Kılınmayan Vakitler
Günün bazı vakitlerinde hiçbir namaz kılınmaz. Namaz kılınması câiz olmayan vakitler üçtür:
1) Güneş doğarken.
2) Güneş tam tepe noktasına gelip batı tarafına geçmeden.
3) Güneş batarken.
NAMAZIN ÇEŞİTLERİ
Namazlar başlıca üç çeşittir:
1) Farz namazlar,
2) Vacib namazlar,
3) Nâfile namazlar.
A– Farz Namazlar:
Bunlar beş vakit namaz ile Cuma ve cenaze namazıdır.
Beş Vakit namaz:
1) Sabah Namazı: 4 Rek'attır.
2 Rek'at sünnet,
2 Rek'at farz.
2) Öğle Namazı: 10 Rek'attır.
4 Rek'at ilk sünnet,
4 Rek'at farz
2 Rek'at son sünet.
3) İkindi Namazı: 8 Rek'attır.
4 Rek'at sünnet
4 Rek'at farz.
4) Akşam Namazı: 5 Rek'attır.
3 Rek'at farz,
2 Rek'at sünnet.
5) Yatsı Namazı: 10 Rek'attır.
4 Rek'at ilk sünnet,
4 Rek'at farz,
2 Rek'at son sünnet.
Beş Vakit Namazdan Başka Farz Olan Namazlar:
1) Cuma Namazı: 10 Rek'attır.
4 Rek'at ilk sünnet,
2 Rek'at farz,
4 Rek'at son sünnet
2) Cenaze Namazı: Farz-ı Kifayedir.
B– Vacip Namazlar:
1) Vitir Namazı: 3 Rek'attır.
2) Ramazan Bayramı Namazı: 2 Rek'attır.
3) Kurban Bayramı Namazı: 2 Rek'attır.
C– Nâfile Namazlar:
Farz ve vaciplerden başka kılınan namazlara "Nafile Namazlar" denir.
Nafile Namazlar İkiye Ayrılır:
1) Farz namazlarına bağlı olarak kılınan nafile namazlar:
Bunlar, farzlardan önce ve sonra kılınan sünnetler ile Ramazan gecelerinde kılınan ve Müekked bir sünnet olan teravih namazıdır.
2) Farz namazlarına bağlı olmayarak kılınan nafile namazlar:
Bunlara Müstehab veya Mendup namazlar da denir. Bunlar, bazı vakitlerde sevab kazanmak niyetiyle kılınan namazlardır.
Bazıları şunlardır:
a) Kuşluk Namazı: Güneş doğup, mekruh olan vakit geçtikten sonra en az iki, en çok oniki rek'at kılınan namazdır.
b) Teheccüd Namazı: Gece yarısından sonra kılınan en az iki, en çok sekiz rek'at namazdır.
c) Tahiyyetü'l-Mescid: Camiler ziyaret edildiği sırada (mekruh vakit değilse) kılınan iki rek'at namazdır.
NAMAZIN FARZLARI
Namazın farzları 12'dir. Bunlardan altısı namazın dışındadır, bunlara "Namazın Şartları" denir. Altısı da namazın içindedir. Bunlara da "Namazın Rükünleri" denir.
Namazın sahih olabilmesi için oniki farzın eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir.
Namazın Şartları:
1) Hadesten Taharet: Abdestsizlik, cünüplük, hayız veya lohusa hallerinde bulunmaya "hades hali" denir. Hades denilen manevî kirin giderilmesi için, abdest almak, gerekli hallerde gusül yapmaktır.
2) Necasetten Taharet: Namaz kılacak kişinin, bedeninde, üzerindeki elbisede ve namaz kılacağı yerde pislik varsa bunları temizlemektir. Elbisede ve namaz kılınan yerde, ayak, el ve dizler ile sağlam görüşe göre alnın konulacağı yerde dört gramdan (1 miskal) fazla insan dışkısı gibi katı yahut avuç içinden daha geniş alana yayılan insan sidiği veya şarap gibi sıvı pisliğin bulunması namazın sıhhatine engel teşkil eder.
3) Setr-i Avret: Namaz kılacak kişinin vücudunda örtünmesi gereken yerleri örtmesi demektir. Erkeklerin: Göbek ile diz kapağı arasını (dizkapağı dahil), Kadınların: Yüz, el ve ayaklardan başka vücudunun her tarafını örtmeleri gerekir. Müstehcen avret yerleri olan ön ve arka uzuvlar ile hafif avret yeri sayılan, bu iki yer dışındaki uzuvlardan birinin tamamı veya en az dörtte biri açık bulunur ve bu durum kasıtsız olarak iki rükün eda edecek kadar devam ederse namaz bozulur. Çünkü bir şeyin dörtte biri tamamı hükmündedir.
4) İstikbal-i Kıble: Namazı kıbleye dönerek kılmaktır. Kıble, Mekke şehrindeki kutsal bina olan Kâbe yönüdür. Kâbe, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından yapılmıştır. Kıblenin hangi tarafta bulunduğunda şüphe eden kimse, soracak birisini de bulamazsa, çevre şartlarına göre kıbleyi belirlemeye çalışır ve kanaat ettiği tarafa yönelerek namazını kılar. Kıble hakkında bilgisi olan kimseyi bulan kişi onun verdiği habere uyar. Çünkü başkasının verdiği haber, ictihad etmekten daha kuvvetlidir.
5) Vakit: Farz namazlar ile bunların sünnetleri, vitir namazı, teravih ve bayram namazları için vakit de şarttır. Farz namazlar; sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı namazlarıdır. Cuma namazı da öğle namazı yerine geçer. Bu namazların muayyen olan vakitlerini bilmek ve bu vakit içinde bu namazları kılmak gerekir. Vaktinden önce kılınacak farz namaz sahih olmadığı gibi, vaktinden sonraya bırakılan namaz da kazaya kalmış olur.
6) Niyet: Namaz konusunda niyet; Allah Teala için ihlasla namaz kılmayı dilemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir. Niyet kalbe aittir. Bununla birlikte, niyetin kalb ile yapılıp, dil ile söylenmesi daha uygundur. Mesela; bir kimse, başlayacağı bir namaza kalb ile niyet edip, dil ile bir şey söylemese, o namazı yine caiz olur. Ancak, kalb ile niyet etmekle birlikte; "Şu vaktin farz veya sünnet namazını kılmaya niyet ettim" demesi daha iyidir. Bu şekilde niyet, tercih edilen görüşe göre müstehaptır. Çünkü burada, dil kalbe yardımcı olur.
Namazın Rukünleri:
1) İftitah Tekbiri: Namaza başlarken tekbir almak demektir. Namaz kılanın ayakta ve kendi işiteceği kadar bir sesle "Allahu ekber" demesine "iftitah tekbiri" denir.
2) Kıyam: Namazda ayakta durmak demektir. Gücü yetenin farz namazda ve vitir veya adak gibi vacib namazlarda ayakta durması bir rükündür. Bu yüzden ayakta durmaya gücü yeten kimsenin oturarak kılacağı bir farz veya vacib namaz caiz olmaz. Bir hasta gerçek olarak veya hükmen ayakta durmaktan aciz kalsa, namazını oturarak kılar.
3) Kıraat: Namazda ayakta iken biraz Kur'an okumaktır. Namaz kılanın kendisi işitebilecek derecede dili ile harfleri belirterek Kur'an-ı Kerim ayetlerinden bir miktar okuması, namazın bir rüknü olarak farzdır. Kendisi duymayacak kadar bir sesle okuyuş kıraat değildir. İmamın veya tek başına namaz kılanın, nafile namazlar ile, vitir namazının bütün rekatlarında, üç veya dört rekatlı farz namazların ise iki rekatında bir miktar Kur'an-ı Kerim okuması farzdır.
4) Rükû: Namazda eller diz kapağına erişecek kadar eğilmektir. Kıraattan sonra eğilerek rükuya varılır. Rükûda baş ve sırt düz tutularak eller dizlere kadar varır. Bu yüzden ayakta namaz kılan kimsenin rükû için yalnız başını eğmesi yeterli olmaz, arkasını da eğerek, baş ve sırt düz bir hat meydana getirmelidir. Bu tam bir rükûdur.
5) Sücûd: Rükû'dan sonra ayaklar, dizler ve ellerle beraber alnı yere koymaktır. Namaz kılan kimse rüküdan sonra secdeye varır. Secdede alın, yüz, iki ayak, iki el ve iki diz yere veya yere bitişik bir şey üzerine konulur. Böylece Allah Teala'ya ta'zîmde bulunulur. Bu secde her rekatta birbiri ardınca iki kere yapılır.
6) Ka'de-i Ahîre: Namazların sonunda teşehhüt miktarı oturmak da namazın bir farzı, bir rüknüdür. Buna "Ka'dei ahire (son oturuş)" denir. İki rekatlı namazlarda ikinci rekattan, dört rekatlı namazlarda ise dördüncü rekattan sonraki oturuşlar "son oturuş"tur. Teşehhüt miktarından maksat ise "Tahiyyati" okuyacak kadar bir süredir.
NAMAZIN VACİPLERİ
1) Namaza "Allahu Ekber"sözü ile başlamak.
2) Farz namazların ilk iki rek'atında, nafile namazların her rek'atında Fatiha suresini okumak.
3) Farz namazlarının ilk iki rek'atında, vitir ve nafile namazların her rek'atında Fatihadan sonra sûre veya ayet okumak.
4) Fatihayı sureden önce okumak.
5) Secdede alın ile beraber burnu da yere koymak.
6) Üç ve dört rek'atlı namazların ikinci rek'atında oturmak (Buna ka'de-i ûlâ=birinci oturuş denir.)
7) Namazlardaki birinci oturuş ile son oturuşlarda ettehiyyatü'yü okumak.
8) Cemaatle kılındığı zaman sabah, cuma, bayram, teravih ve vitir namazlarının her rek'atında, akşam ve yatsı namazlarının ilk iki rek'atında imamın fatiha ve sureyi açıktan, öğle ve ikindi namazlarında ise, gizlice okuması.
9) İmama uyan cemaatin fatiha ve sureyi okumayıp susması.
10) Vitir namazında kunut tekbiri almak ve kunut dualarını okumak.
11) Bayram namazlarında alınan ilâve tekbirler.
12) Ta'dili erkân, yâni ayakta iken dosdoğru, rükûda dümdüz olmak (Kadınlar biraz meyilli dururlar), rükûdan kalkınca iyice doğrulmak, iki secde arasında tam oturmak.
13) Namazın sonunda sağa ve sola selâm vermek.
14) Namazda yanılma olursa sehiv secdesi yapmak.
(Namazda, farz veya vacip olan şeylerden birinin geciktirilerek yapılması yahut vaciplerden birinin unutularak terkedilmesi halinde sehiv secdesi yapmak gerekir. Vacib, bile bile yapılmazsa namazın yeniden kılınması lâzımdır.)
NAMAZIN SÜNNETLERİ
1) Her namazın başlama tekbirinde, vitir namazının kunut tekbirinde ve bayram namazlarının ilave tekbirlerinde elleri kaldırmak. (Erkekler, ellerini başparmağı kulak yumuşağına gelecek şekilde; Kadınlar, parmak uçları omuz hizasına gelecek şekilde ellerini kaldırırlar.)
2) Beş vakit namaz ile cuma namazı için ezan okumak ve ikamet getirmek. (Kadınlar için ezan ve ikamet sünnet değildir.)
3) Sübhaneke okumak.
4) İlk rek'atta Sübhanekeden sonra Eûzu-besmele, diğer rek'atlarda Fatihadan önce besmele okumak.
5) Sübhaneke, Eûzü ve besmele'yi gizlice okumak.
6) Kıyamda (ayakta) durulurken erkekler sağ elini sol eli üzerine koyup göbeğinin altına, kadınlarda göğsüne koymak.
7) İftitah tekbirinden başka namaz içindeki bütün tekbirler.
8) Rükû'dan kalkarken "Semiallahu limen hamideh", bunun arkasından da "Rabbenâ leke'l-hamd" demek.
9) Rükû'da üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-azim" ve secdelerin her birinde üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-âlâ" demek.
10) Kıyamda iken ayakların arası dört parmak kadar açık olmak.
11) Rükû'da dizlerini elleri ile tutmak ve tutarken ellerin parmakları açık olmak. (Kadınlar parmaklarını açmaz ve dizlerini tutmazlar, sadece ellerini dizleri üzerine koyarlar.)
12) Rükû'da dizlerini ve dirseklerini düz tutup bükmeden arkasını dümdüz yapmak. (Kadınlar ise dizlerini bükük ve arkalarını biraz yukarıya meyilli bulundururlar.)
13) Secdeye varırken yere önce dizlerini, sonra ellerini, daha sonra yüzünü koymak; secdeden kalkarken önce yüzünü, sonra ellerini, daha sonra dizleri üzerine ellerini koyarak dizlerini yerden kaldırmak.
14) Oturuşlarda elleri uylukları üzerine koymak.
15) Otururken sol ayağını yere yayıp üstüne oturmak ve sağ ayağını dikerek parmaklarını kıbleye karşı getirmek. (Kadınlar ayaklarını sağ tarafa yatık olarak çıkarıp kalça üzerine otururlar.)
16) Son oturuşta "Ettehiyyatü"den sonra "Allahümme Salli ve Allahümme Bârik" ile dua okumak (Rabbena âtina... duası)
17) Selâm verirken başını evvela sağa, sonra sola çevirmek.
18) Selâmda "Esselâmü aleyküm ve rahmetûllah" demek.
NAMAZIN EDEBLERİ
1) Namazda dışı ve içi ile bir sükunet, bir huzur ve Allah'a ibadet duygusu içinde bulunmak.
2) Namazda ayakta iken secde edeceği yere,
3) Rükûda ayaklarının üzerine,
4) Otururken kucağına,
5) Secdede burnun iki kenarına,
6) Selâm verirken omuzlara bakmak.
7) Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. Öksürüğü ve geğirmeyi mümkün olduğu kadar gidermek.
CUMA NAMAZI
CUMA GÜNÜ ve CUMA NAMAZI
Cuma, müslümanların kutsal bir günüdür. Bu sebeple müslümanlar, bu günü bir bayram sevinci ile karşılamalı, yıkanıp temizlenerek ve iyi elbiseler giyinerek camiye gitmelidir. Peygamberimiz (s.a.s.) söyle buyuruyor:
"Bir kimse güzelce abdest aldıktan sonra cumaya gelir, susarak hutbeyi dinlerse üç gün fazlasıyla bu cumadan diğer cumaya kadar olan zaman içindeki günahları bağışlanır." (Riyazü's-Salihin, c.2, s.440)
Cuma namazı, dördü ilk sünnet, ikisi farz ve dördü de son sünnet olmak üzere on rek'attır. Cuma günleri öğle vaktinde kılınır ve o günün öğle namazının yerine geçer. Cuma namazının farzı cemaatle kılınır. Tek başına kılınmaz.
CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR
Cuma namazının bir kimseye farz olması için, müslüman, akıllı ve erginlik çağına gelmiş olmaktan başka altı şartın daha bulunması gerekir.
Cuma Namazının Farz Olmasının Şartları:
1) Erkek olmak (Kadınlara farz değildir.)
2) Hür ve serbest olmak.
3) Mukîm olmak. (Yani misafir olmamak)
4) Sağlıklı olmak.
5) Kör olmamak.
6) Ayakları sağlam olmak
Bu şartlar kendisinde olmayan kişiye cuma namazı farz değildir. Ancak bu durumda olan bir kimse câmiye gidip cumayı kılarsa o günün öğle namazının yerine geçer.
Cuma namazının sahih olması için de altı şart lâzımdır.
Cuma Namazının Sahih Olmasının Şartları :
1) Cumanın öğle vaktinde kılınması.
2) Namazdan önce hutbe okunması.
3) Cuma kılınan yerin herkese açık olması
4) İmamdan başka en az üç erkek cemaat bulunması.
5) Cuma namazını kıldıranın, devletin (yetkili makamın) görevlendirdiği veya izin verdiği bir kişi olması.
6) Cuma kılınacak yerin şehir veya şehir hükmünde olması.
CUMA NAMAZI NASIL KILINIR
Cuma günü öğle vakti ezan okunduktan sonra, önce dört rek'at olan ilk sünneti kılınır. Bunun niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının ilk sünnetini kılmaya."
Cumanın ilk sünnetinin kılınışı aynen öğle namazının dört rek'at sünneti gibidir. Sünnet kılındıktan sonra câminin içinde bir ezan daha okunur ve imam minbere çıkarak hutbe okur. Hutbe bitince ikamet getirilir ve cumanın iki rek'at farzı cemaatle kılınır. İmamın arkasındaki cemaat şöyle niyet eder: "Niyet ettim Allah rızası için bugünkü cuma namazının farzını kılmaya, uydum imama."
Farzdan sonra cumanın dört rek'at son sünneti kılınır. Bunun kılınışı da cumanın ilk sünneti gibidir. Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için cumanın son sünnetini kılmaya."
Cuma namazı böylece tamamlanmış olur.
Bundan sonra dileyen dört rek'at "Zuhri Âhir=son öğle" ile iki rek'at da vakit sünneti kılar.
Son öğle namazına: "Niyet ettim Allah rızası için vaktine yetişip henüz kılamadığım son öğle namazını kılmaya"
İki rek'at vakit sünnetine de şöyle niyet edilir: "Niyet ettim Allah rızası için vaktin sünnetini kılmaya." Bu namaz da sabah namazının sünneti gibi kılınır. diye niyet edilir. Bu son öğle namazı, öğlenin dört rek'at farzı gibi kılınmakla beraber sünnetlerde olduğu gibi dört rek'atın hepsinde fatihadan sonra sûre okunması daha iyidir.
BAYRAM NAMAZI
Bayram sevinç günü demektir. Topluca kılınan bayram namazları müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliğin güzel bir göstergesidir. Bayramlar müslümanların birbirine yaklaştıran, dargınlıkları ortadan kaldıran, kardeşlik duygularını kuvvetlendiren önemli günlerdir. Bayramlar, Allah'ın mü'min kullarına birer ziyafet günleridir.
Müslümanların yılda iki dinî bayramı vardır:
1) Ramazan Bayramı.
2) Kurban Bayramı
Cuma namazı farz olan kimselere, bayram namazlarını kılmak vacibdir. Bayram namazı iki rek'attır. Cemaatla kılınır. Bayram namazlarında ezan okumak, ikamet getirmek yoktur. Bayram hutbesi sünnettir ve namazdan sonra okunur. Cuma hutbesi ise farzdır namazdan önce okunur.
Diğer namazlardan farklı olarak bayram namazlarının birinci rek'atında üç, ikinci rek'atında da üç kere olmak üzere fazladan altı tekbir alınır. Bunlara "Zevaid tekbirleri" denir.
BAYRAM NAMAZLARININ KILINIŞI
Ramazan Bayramı Namazı:
Birinci rek'at:
1) Cemaat düzgün sıralar hâlinde imamın arkasında yer alır ve "Niyet ettim Allah rızası için Ramazan Bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet eder.
2) İmam "Allahü Ekber" deyip ellerini yukarıya kaldırınca, cemaat de imamın peşinden "Allahü Ekber" diyerek ellerini yukarıya kaldırıp göbeği altına bağlar.
3) Hem imam, hem de cemaat gizlice "Sübhâneke"yi okur. Bundan sonra üç kere tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyledir:
Birinci Tekbir: İmam yüksek sesle, cemaat da onun peşinden gizlice "Allahü Ekber" diyerek (iftitah tekbirinde olduğu gibi) ellerini yukarıya kaldırıp sonra aşağıya salıverirler. Burada kısa bir süre durulur.
İkinci Tekbir: İkinci defa "Allahü Ekber" denilerek eller yukarıya kadırılıp yine aşağıya salıverilir ve burada da birincide olduğu kadar durulur.
Üçüncü Tekbir: Sonra yine "Allahü Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılır ve aşağıya salıverilmeden bağlanır.
4) Bundan sonra imam, gizlice "Eûzü-Besmele", açıktan fatiha ve bir sûre okur. (Cemaat bir şey okumaz, imamı dinler.)
5) Rükû ve secdeler yapılarak ayağa (İkinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.
İkinci Rek'at:
6) İmam gizlice Besmele, açıktan da fatiha ve bir sûre okur. Sûre bitince imam yüksek sesle, cemaat da içinden (birinci rek'atta olduğu gibi) üç kere daha tekbir alır, üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükûa varılır sonra da secdeler yapılarak oturulur.
7) Oturuşta, imam ve cemaat, "Ettehiyyatü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik ve Rabbenâ âtina..." duasını okuyarak önce sağa, sonra sola selâm verip namazı bitirirler. Namazdan sonra hutbe okunur.
Kurban Bayramı Namazı:
1) "Niyet ettim Allah rızası için kurban bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet edilir.
2) İmam "Allahü Ekber" diyerek iftitah tekbirini alınca arkasındaki cemaat da "Allâhü Ekber" deyip ellerini yukarıya kaldırdıktan sonra göbeği altına bağlar.
Niyetten sonrası aynen Ramazan bayramı namazı gibi kılınır. Namaz bitince hutbe okunur.
Bayramda Görevlerimiz:
Bayram sabahı erkenden kalkmak, yıkanmak, dişleri temizlemek, en iyi elbiseleri giymek ve güzel kokular sürünerek câmiye gitmek, din kardeşlerimizin bayramını tebrik etmek, büyükleri ziyaret etmek, ölülerimiz için sadaka vermek, Kur'an okuyup dûa etmek, küskünlükleri bırakmak, dargınları barıştırmak, çocukları hediyelerle sevindirmek bayramlarda yapılması gereken belli başlı görevlerdir.
TERAVİ NAMAZI
Teravih namazı yirmi rek'attır. Erkekler ve kadınlar için sünnet-i müekkededir. Ramazan ayında kılınır. Hastalık veya yolculuk sebebiyle oruç tutamayan kimselerin de teravih namazını kılmaları sünnettir. Teravih namazının câmide cemaatle kılınması sünnettir ve sevabı çoktur. Evde de tek başına veya cemaatle kılınabilir. Ancak câmide kılmak daha faziletlidir. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle geçiren (teravih namazını kılan) kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." (Riyazü's-Salihin, c.2, s.467)
Teravih Namazının Kılınışı:
Teravih namazı yatsı namazından sonra kılınır. Yatsıdan önce kılınması caiz değildir. Vitir namazı Ramazan ayında teravihten sonra kılınır. Teravihden önce de kılınabilir.
Yirmi rek'at olan teravih namazı her iki rek'atın sonunda selâm verilerek kılındığı gibi, dört rek'atta bir selâm verilerek de kılınır. Her iki durumda da namaza devam edilir ve yirmi rek'at tamamlanır.
İki Rek'atta Bir Selâm Verilerek Teravihin Cemaatle Kılınışı:
Yatsı namazının farzı ve son sünneti kılındıktan sonra teravih namazına başlanır.
Namaz kıldıracak imam: "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, bana uyanlara imam oldum" diye niyet ederek iftitah tekbirini alıp ellerini bağlar.
İmam'ın arkasında kılan cemaat da "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum imama" diyerek niyet eder ve imamın tekbirinden sonra "Allahü Ekber" diyerek tekbir alır ve ellerini bağlar.
Bundan sonra imam ve cemaat gizlice "Sübhâneke"yi okur. Sübhaneke'nin okunması bitince, (Cemaat ayakta başka bir şey okumaz) imam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sûre okur. Cemaatle birlikte rükû ve secdeleri yaptıktan sonra ikinci rek'ata kalkılır.
Burada yine imam gizlice Besmele, açıktan da fatiha ve bir sûre okuyup cemaatle birlikte rükû ve secdeleri yaparak oturulur.
Bu oturuşta imam ve cemaat "Ettehiyyatü, Allâhümme salli, Allâhümme bârik ile Rabbenâ âtina..." duasını okuyarak selâm verirler. Böylece iki rek'at kılınmış olur.
Ayağa kalkılarak tarif ettiğimiz şekilde ikişer rek'at kılınmaya devam edilerek yirmi rek'at tamamlanır. Bundan sonra üç rek'atlı vitir namazı da cemaatle kılınır.
İki Rek'atte Bir Selâm Verilerek Teravihin Tek Başına Kılınışı:
"Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya" diyerek niyet edilir ve aynen sabah namazının iki rek'at sünneti gibi kılınır.
Yirmi rek'at tamamlanıncaya kadar ikişer rek'at kılmaya devam edilir, teravih bitince de vitir namazı kılınır.
Dört Rek'atta Bir Selâm Verilerek Teravihin Cemaatle Kılınışı:
Namazı kıldıracak imam ve cemaat yukarıda tarif ettiğimiz gibi niyet ederek iftitah tekbirini alır ve ellerini bağlar. İmam ve cemaat gizlice Sübhaneke'yi okuduktan sonra (Cemaat başka birşey okumaz) imam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sûre okuyup rükû ve secdeleri yaparak ikinci rek'ata kalkılır.
Burada imam gizlice Besmele'yi, açıktan fatiha ve bir sûre okuyup rükû ve secdeleri yapar ve otururlar. İkinci rek'atın sonundaki bu ilk oturuşta imam ve cemaat "Ettehiyyatü, Allâhümme salli ve Allâhümme barik" okur ve üçüncü rek'ata kalkarlar.
Üçüncü rek'atın başında hem imam, hem de cemaat gizilce Sübhaneke'yi okur. Sonra imam gizlice Eûzü-Besmele, açıktan fatiha ve bir sure okur. Sonra rükû ve secdeleri yaparak dördüncü rek'ata kalkarlar.
İmam gizlice Besmele'yi, açıktan da fatiha ve bir sure okuyarak yine rükû ve secdeler yapılıp oturulur.
Bu oturuşta da imam ve cemaat "Ettehiyyatü, Allâhüme salli, Allâhümme barik, Rabbenâ âtina...." okuduktan sonra selâm verirler. Böylece teravih namazının ilk dört rek'atı kılınmış olur.
Bundan sonra ayağa kalkılarak tıpkı tarif ettiğimiz gibi dörder rek'at kılınmaya devam edilerek yirmi rek'at tamamlanır.
Sonra da cemaatle vitir namazı kılınır.
Dört Rek'atta Bir Selâm Verilerek Teravihin Tek Başına Kılınışı:
"Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya" diye niyet edilir ve aynen ikindi namazının sünneti gibi kılınır. Aradaki fark sadece niyetin değişik olmasıdır. Böylece dörder rek'at kılınarak yirmi rek'at tamamlanır. Bunun peşinden de vitir namazı kılınır.
GEÇMİŞ NAMAZLARIN KAZASI
Bir namazı vaktinde kılmaya "Eda", vakti çıktıktan sora kılmaya da "Kaza" denir. Namazı bile bile, özürsüz olarak vaktinden sonraya bırakmak büyük günahtır. Namaz, kaza edilmekle yerine getirilmiş olur. Ancak vaktinden sonraya bırakıldığı için Cenab-ı Haktan af dilemek lâzımdır.
Beş vakit namazın farzları ile vitir namazı kaza edilir, vakit çıktıktan sonra sünnetler kaza edilmez. Yalnız sabah namazını vaktinde kılamayan kimse, aynı gün büyük kuşluk vaktine kadar farz ile birlikte sünneti de kaza eder. Kaza namazı kılmak için belirli bir vakit yoktur. Gündüz ve gece her zaman kılınır. Yalnız üç mekruh vakitte, yani güneş doğarken, güneş tam tepe noktasında iken ve güneş batarken kılınmaz.
Geçmiş namazları kaza ederken hangi günün hangi vaktinin namazı olduğunu bilemezse şöyle niyet eder: "Niyet ettim Allah rızası için kazaya kalan ilk sabah namazının farzını kılmaya" diye niyet eder, diğer namazlar için de, kazaya kalan ilk öğle, ilk ikindi, ilk akşam, ilk yatsı, ilk vitir namazı diye niyet eder veya kazaya kalan son sabah, son öğle, son ikindi, son akşam, son yatsı ve son vitir diye de niyet edilebilir.
SEHİV VE SECDE
Sehiv Secdesini Gerektiren Haller:
Namaz içinde:
a) Farzlardan birini unutarak geciktirilmek.
b) Vaciblerden birini unutarak geciktirmek veya unutarak yapmamak.
Namazdaki bu eksikliği gidermek için namazın sonunda sehiv secdesi yapmak vacibtir. Farzlardan birinin unutularak veya bile bile yapılmaması hâlinde namaz bozulacağı için sehiv secdesi ile tamamlanamaz, namazın yeniden kılınması gerekir. Vaciblerden herhangi birinin bilerek terkedilmesi durumunda sehiv secdesi yapılmaz, namazın yeniden kılınması lazımdır.
Sehiv Secdesi Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?
Namazda farzlardan veya vaciplerden biri unutularak geciktirilir, yahut vaciplerden biri terk edilirse, namazın son oturuşunda yalnız Ettehiyatü okunarak sağ tarafa selam verdikten sonra:
"Allahü Ekber" diyerek secdeye varılır. Burada üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-â'lâ" denilir. Sonra "Allahü Ekber" denilerek kalkılıp oturulur, tekrar "Allahü Ekber" diyerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere "Sübhâne Rabbiye'l-â'lâ" söylenir ve "Allahü ekber" diyerek kalkılıp oturulur. Bu oturuşta, "Ettehiyyatü, Allahümme salli, Allahümme bârik ve Rabbenâ âtinâ..." duaları okunarak önce sağa, sonra sola selâm verilir. Buna sehiv secdesi denir.
CENAZE NAMAZI
Cenaze namazı, farz-ı kifayedir. Ölü için duadır. Din kardeşinin günah ve kusurlarının bağışlanmasını Allah'tan dilemek, ona son vazifeyi yapmaktır.
Kimlerin Cenaze Namazı Kılınır:
Bir ölünün cenaze namazının kılınabilmesi için altı şartın bulunması gerekir. Bu şartlar şunlardır:
1) Ölünün müslüman olması,
2) Temiz olması (Yani yıkanıp temiz bir kefene sarılması)
3) Cemaat önünde olması.
4) Ölünün tamamı veya bedeninin yarıdan fazlası, yahut başı ile beraber yarısının bulunması.
5) Cenaze namazını kılacak kişinin (özürlü değilse) ayakta kılması.
6) Cenazenin yerde olması, omuzda veya hayvan üzerinde bulunmaması.
Cenaze namazı farz-ı kifaye olduğundan bazı müslümanlar bu namazı kılarsa başkalarının kılmasına gerek kalmaz. Diğer namazları bozan şeyler, cenaze namazını da bozar. Namaz kılınması mekruh olan üç vaktin dışında her zaman cenaze namazı kılınır.
Cenaze namazının rükûnleri, dört tekbir ile kıyamdır. Selâm vermek vacibdir. Cenaze namazında rükû ve secde yoktur.
Cenaze Namazının Sünnetleri:
1) Namazı kıldıracak imamın ölünün göğüs hizasında durması.
2) Birinci tekbirden sonra "Sübhâneke" okumak.
3) İkinci tekbirden sonra "Allâhümme salli ve Allâhümme bârik" okumak.
4) Üçüncü tekbirden sonra duâ okumak.
NAMAZIN MEKRUFLARI
1) Namazda beden veya elbisesi ile oynamak, parmak çıtlatmak, parmaklarını birbirine geçirmek, ellerini böğrüne koymak.
2) Esnemek, gerinmek.
3) Gözleri yummak, sağa-sola veya yukarıya bakmak. (Bakarken göğsünü kıbleden çevirirse namaz bozulur.)
4) Kolları sıvanmış olarak namaza durmak. (Kadınlar kollarını sıvamış olarak kılarsa namaz bozulur.)
5) Özürsüz olarak namazda bağdaş kurmak, çömelmek, dizlerini dikerek oturmak.
6) İnsan yüzüne veya kor halinde yanan ateşe karşı namaz kılmak. (Kandil, mum veya lambaya karşı mekruh olmaz.)
7) Yüzündeki ter ve tozları silmek, kaşınmak, secde yerindeki taşları düzeltmek. (Bunları bir rahatsızlıktan dolayı yaparsa mekruh olmaz.)
8) Rükûda veya secdede tesbihleri terketmek yahut üçten az okumak.
9) Namaz kılanın önünde, üstünde, sağ veya sol tarafında canlı resim bulunmak veya canlı resmi olan bir şeyin üzerine secde etmek.
10) Namazda bir şeye dayanmak.
11) Secdede yalnız alnını yere koyup burnunu koymamak.
12) Secdeye varırken ellerini dizlerinden önce yere koymak, secdeden kalkarken dizlerini ellerinden önce kaldırmak. (Hastalık sebebiyle böyle yaparsa mekruh olmaz.)
13) Yol üzerinde, pis olan yerlerde, mezar üstünde, pisliğe yakın yerde, sahibinin rızası olmadıkça bir başkasının yerinde kılmak.
14) İkinci rek'atte, birinci rek'atte okuduğu sûre veya ayetten daha uzun sûre veya ayet okumak.
15) Ezbere bildiği halde başka sure varken iki rek'atte da aynı sureyi okumak.
16) İkinci rek'atte, birinci rek'atte okuduğu sûre veya ayetten önceki sûre veya ayeti okumak. Zammı sûre okunurken baştan sona (yukarıdan aşağıya) doğru gidilir. Mesela; Birinci rek'atte Fatihadan sonra "Elemtere"yi, ikinci rek'atte "Li ilâfi"yi okursa bu doğrudur. Fakat birinci rek'atte "Li ilâfi"yi ikinci rek'atte "Elemtere"yi okursa bu tersine okuyuş mekruhtur.
17) Birinci rek'atte bir sureyi okuyup ikinci rek'atte arada bir sure atlayarak öbür sûreyi okumak. Şöyle ki: Birinci rek'atte "Elemtere"yi okursa, ikinci rek'atte "Li ilâfi"yi okuması gerekirken bunu atlayıp "Ereeytellezî"yi okumak mekruhtur. Ancak iki veya daha fazla sûre atlarsa mekruh olmaz.
18) Namaz kılarken palto veya ceketini giymeyerek omuzuna almak.
19) Erkeklerin secde ederken kollarını tamamıyle yere döşemeleri mekruhtur.
20) Camide ön safta açık yer varken arkada namaza durmak.
21) Tuvalete gitmek sıkıntısı olduğu halde namaza başlamak.
NAMAZI BOZAN ŞEYLER
1) Namazda konuşmak.
2) Birşey yemek veya içmek.
3) Kendi işiteceği kadar gülmek (yanındakilerin işiteceği kadar gülerse abdesti de bozulur.)
4) Birine selâm vermek veya verilen selâmı almak.
5) Göğsünü kıbleden çevirmek.
6) Dünyaya âit bir şeyden veya bir ağrıdan dolayı ağlamak "ah" demek. (Allah korkusundan dolayı ağlamak namazı bozmaz.)
7) Öksürüğü yok iken öksürmeye çalışmak. (Elde olmayarak normal gelen öksürük namazı bozmaz.)
8) Namazda bir iş yapmaya çalışmak.
9) Bir şeye üflemek.
10) Kur'an'ı, manası bozulacak şekilde yanlış okumak.
11) Ayeti mushaf'a bakarak (yüzünden) okumak.
12) Namazda abdesti bozulmak.
13) Teyemmüm eden kimsenin namazda suyu görmesi, mesh müddetinin namazda bitmesi
14) Sabah namazını kılarken güneşin doğması.
15) Cemaatle namazda kadınlarla erkeklerin arada bir perde olmadan yanyana bir safta kılması.
16) Namazda örtünmesi gereken yerlerin açılması ve bu açılmanın bir rükûn yapacak kadar süre devam etmesi.
17) Namazda bir özür olmaksızın birbiri ardınca hiç durmadan en az üç adım atmak namazı bozar.